Adli sosyal hizmetin kökeni 1800’lü yıllara kadar gitmektedir. Klasik cezalandırmacı adli uygulamalara paralel olarak modern, tamamlayıcı ceza uygulamalarının gelişimi ile sosyal hizmet mesleğine zaman içerisinde çok daha fazla ihtiyaç duyulmuştur.
ADLİ SOSYAL HİZMETİN TANIMI
**Sosyal hizmet mesleği ilk zamanlarından beri ıslah alanında çalışmaktadır; fakat yeni yasal düzenlemeler ve programlar ile yapabilecekleri daha da artmıştır.
**Sosyal hizmet uzmanları kişisel kaynaklardan yoksun olan mahkûmların topluma yeniden dâhil olmalarını kolaylaştırıcı olarak çalışabilir.
**Ülkemizde adı adli sosyal hizmet uygulamaları olarak geçmese de adli alanda giderek artan sayıda sosyal hizmet uzmanı görev yapmaktadır.
Sosyal Hizmet Sözlüğüne göre Adli sosyal hizmet (Barker); yasalarla, yasal konularla ve davalarla, hem ceza hem hukuki adalet sistemleri içinde ilgilenen ve çocuk refahı, çocuk velayeti, boşanma, suça itilen çocuklar, akrabaların sorumluluğu, refah hakları, zorunlu tedavi programları ve yasal yeterlilik konularını içeren uzmanlık alanıdır. Adli sosyal hizmet, sosyal hizmet uzmanlarının tanıkları hazırlamasına yardımcı olur. Ayrıca adalet sistemi içindeki diğer çalışanları sosyal refah konularında ve meslektaşlarını da yasalar konusunda bilgilendirir.
**En basit anlatımıyla adli sosyal hizmet, sosyal hizmetin hukuk (kriminal ve medeni hukuk) alanındaki işlevselliğidir. Sosyal hizmet sözlüğünde Barker bu tanıma, hukukçuların sosyal refah ile ilgili bilgilendirilmeleri ve sosyal hizmet uzmanlarının da mesleki uygulamalarının yasal görünümüyle ilgili bilgilendirilmeleri fonksiyonlarını eklemektedir.
**Aile içi şiddet, çocuk ihmali ve istismarı ve yetişkin suçları durumunda sosyal hizmetin, mahkeme salonu ve ıslah sisteminde nasıl çalıştığını bu tanım ortaya koymaktadır. Bu tanım sosyal hizmet ve yasaların kesiştiği noktayı göstermektedir. Bu tanıma göre adli sosyal hizmet; çocuk ve yetişkin faillerle ve suçların mağdurları ile çalışan politika, uygulama, yasalar ve cezalar ile ilgilenen bir alandır.
**Sosyal hizmet uzmanları mesleki çalışmaları içinde sıklıkla failler, eski mahkûmlar ve mahkeme emri ile tedavi olacak kişiler ile karşılaşacaklardır.
Adli sosyal hizmet uzmanlarının tipik rolleri;
- Yaşlı bir mahkûm tahliye edileceğinde kalacak yer ve diğer konulardaki problemleri adli sosyal hizmet uzmanına bildirilir.
- Suç önleme programlarında, anneler ve kızları için cezaevi görüşmeleri ayarlamakla ilgilenen bir programda çalışabilir.
- Mağdurlara yardım etme programlarında çalışabilir; mağdurların ihtiyacı olan yardım ve güvenlik önlemlerini alır ve eğer mağdur isterse suçlu ile görüşmeleri düzenler.
-Kaçak olarak bir et fabrikasında çalıştıkları için tutuklanan göçmen ailelere kriz müdahalesi yapar ve bu ailelerin çocukları için hızlı bir şekilde koruyucu aileler ayarlar.
- Şartlı tahliye hizmetleri ve denetimli serbestlik ile bağlantılı olarak madde bağımlılığı danışmanlığı yapar.
- Ciddi ruhsal rahatsızlıkları ve madde bağımlılıkları olan evsiz kişilere ev desteği sağlayan kurumlarda çalışmaktadır. Bu şekilde bu kişiler sokaklardan ve suçtan uzak tutulmuş olmaktadır.
- Aile içi şiddetten korunmak için sığınma evlerinde yoğunlukla göçmen ve mültecilerle çalışılabilir. Genellikle cinsel istismara uğramış olan kadın ve çocuklarla ilgili programlarda görev alır. Bu örneklerden de görüldüğü gibi ister çocuk refahı, ister geriatri, ister bağımlılık alanında çalışsın tüm uzmanlar ceza adalet sistemi ile etkileşim hâlindedir.
**Ülkemizde ceza infaz kurumlarında çalışan bir sosyal hizmet uzmanı tahliye sonrasına yönelik çeşitli hazırlıklar yapmaktadır. Grup çalışmaları bu hazırlıkların başında gelmektedir. Ancak mahkûm tahliye edildikten sonra toplum içerisinde oluşturulmuş destekleyici sistemler henüz geliştirilememiştir.
**Sosyal hizmet uzmanları; mahkemelerde, kriz merkezlerinde, polis karakollarında veya ıslah kurumlarında çalışabilir. Islah kurumlarında temel amaç rehabilite etmektir. Adli sosyal hizmet uzmanları madde ve alkol bağımlılığı tedavi programları hazırlayabilir. Şartlı tahliye ve kefaret memurları olabilirler.
ADLİ SOSYAL HİZMETİN TARİHSEL GELİŞİMİ
**1800’lerin başlarında gençler başına buyruk ve kontrol edilemez görülürdü. Suç işleyen genç veya çocuklar kırbaçlanıp gönderilir, çiftçilerin yanına verilir veya çok kötü koşulları olan cezaevlerine gönderilirlerdi. Bu cezaevlerinde yetişkin faillerle beraber kalırlardı.
**1825’te çocuk ve gençler için ayrı kurumlar açıldı. Bu dönemde “çocukları koruma hareketi” ortaya çıkmıştır. Gençler ve çocuklar ceza olarak hizmetçilik ve çıraklık yapmaları için çiftçilerin veya dükkân sahiplerinin yanına veriliyor ve yanına çocuk/genç alanlara “vekil ebeveyn” deniliyordu. Bu günkü adıyla “koruyucu aile” denilir.
**Sosyal hizmet bir meslek olmadan önce ıslah alanıyla özdeşleşmişti. Bunun sonucunda 1879’da Ulusal Hayırseverlik ve Islah Konferansı düzenlenmiş ve Jane Addams ilk kadın başkan olarak hizmet etmiştir.
**Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk çocuk/ergen mahkemesi 1899 yılında Chicago Kadınlar Klubü’nün çabaları ile Illinois’de açılmıştır. Çocuk/Ergen Psikopatik Kurumu William Healy tarafından açılmış ve çocukların mahkemeye çıkmadan önce psikolojik sorunları olan çocukları saptama görevini yerine getirmiştir. Bu kurum profesyonel bir takım ile çocukların psikososyal değerlendirmesi ve çocuk suçluluğu alanında araştırma yapmaya başlamıştır.
**1915 ve 1920 yılları arasında polis güçleri içinde kadınlar bürosu kurulmuştur. Kadın polislerin büyük çoğunluğu sosyal hizmetin savunuculuk rolü kapsamında hareket etmişlerdir. 1919 yılında Chicago’da 29 polis sosyal hizmet uzmanı bulunmaktaydı.
**1929 ekonomik krizi ile halkın gözünde hükümetin sosyal refah sağlama konusundaki güveni sarsılmıştır. Hayırseverlik kurumları ve yoksul evleri ihtiyaç sahiplerine yardım ederken, federal hükûmetin sosyal sigorta ve yardım bağlamında bir sorumluluğu yokmuş gibi gözükmekteydi. **1930’lar ve 1940’lar arasında birçok psikiyatrik sosyal hizmet uzmanı duygusal rahatsızlıkları olan çocuklar, suça yatkın çocuklar ve suça sürüklenmiş çocukların tedavi edilmesi için işe alınmaya başlamıştır. Bu gelişme çocuk mahkemeleri ve çocuk rehberlik klinikleri arasındaki iş birliğinin göstergesi olmuştur.
**Polis birimlerinde çalışan sosyal hizmet uzmanlarının sayısı 1950’lerdeki genç çetelerinin artışı ile artmıştır. 1950’lerin sonlarına doğru ise ülke çapında 600’e yakın çocuk izleme merkezi bulunmaktaydı ve sosyal hizmet uzmanları mahkemelerde çalışmaktaydı.
**1959’da 13 ciltlik bir sosyal hizmet müfredatı yayınlanmıştır. Bunların içindeki 5. ciltte ıslah (rehabilitasyon) sosyal hizmetinin müfredatı da vardı. Bundan sonra temel sosyal hizmet okullarında ıslah (rehabilitasyon) ile ilgili dersler verilmeye başlandı.
**1940, 1950 ve 1960’larda toplum merkezleri kuruldu ve çocuk suçluluğunu engelleme programları artış gösterdi. Çocuklar için yenilikçi girişimler, programlar ve bürolar kuruldu. Sokakta çalışan sosyal hizmet uzmanları ortaya çıktı.
**1960’ların ortalarında karşımıza çıkan şartlı tahliye alanı sosyal hizmet uzmanlarına yeni roller yüklemişti. 50 eyalette şartlı tahliye merkezleri kuruldu. Sosyal hizmet uzmanı Milton Rector şartlı tahliye üzerine bir ulusal araştırma yürüttü ve tüm şartlı tahliye memurlarının sosyal hizmette yüksek lisans sahibi olması ve 2 yıllık vaka çalışması deneyimine sahip olması gerektiğini ortaya atmıştır.
**1970’ler ve 1980’lerde sosyal refah programlarında, tutucu hükûmet dönemi nedeniyle küçülmeler olmuştur. Fakat 1972’de Massachusetts Gençlik Hizmetleri Departmanı tarafından toplum odaklı alternatif çocuk suçluluğu programları ve eğitimleri düzenlenmiştir. 1974 yılında ise bu alanda ilk resmî düzenleme olarak kabul edilen Suça Sürüklenen Çocuklar ve Çocukların Suça Sürüklenmesini Önleme Yasası kabul edilmiştir. Aynı yıl içinde çıkan çocuk istismarını önleme yasası ile Ulusal Çocuk İstismarı ve İhmali Merkezi kurulmuştur.
**1970’ler ve 1980’lerde sosyal refah programlarında, tutucu hükûmet dönemi nedeniyle küçülmeler olmuştur. Fakat 1972’de Massachusetts Gençlik Hizmetleri Departmanı tarafından toplum odaklı alternatif çocuk suçluluğu programları ve eğitimleri düzenlenmiştir. 1974 yılında ise bu alanda ilk resmî düzenleme olarak kabul edilen Suça Sürüklenen Çocuklar ve Çocukların Suça Sürüklenmesini Önleme Yasası kabul edilmiştir. Aynı yıl içinde çıkan çocuk istismarını önleme yasası ile Ulusal Çocuk İstismarı ve İhmali Merkezi kurulmuştur.
1990’lardan Bugüne
**Mağdur yardım programlama ve toplum ıslahı alanları sosyal hizmette genişleyen alanlardır. 1984 ile 1997 yılları arasında aile içi şiddet, tecavüz, çocuğun cinsel istismarı ve diğer şiddet suçlarını önlemeye yönelik yardımlar için 2 milyon dolar harcanmıştır. Bu para binlerce mağdur veya tanığa yardım, aile içi şiddet ve cinsel taciz tedavi programlarına ayrılmıştır.
**1990’larda adli sosyal hizmette mağdur yardımı ve aile içi şiddet konularında ilerleme kaydedilmiştir. Kadına Karşı Şiddettin Önlenmesi Yasası nedeniyle kadına şiddetin önlenmesi için 3.3 milyon dolarlık bir bütçe ayrılmıştır.
**Amerikan Ulusal Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ile iş birliği içinde sosyal hizmet eğitmeni Fran Davis “Suçun Kurbanları: Hayatta Kalanlar İçin Sosyal Hizmet Tepkisi Verme, Güçlendirme ve Beceri Kazandırma” projesi başlatılmıştır. Davis proje kapsamında sosyal hizmet uygulayıcıları için şiddet suçları ve onların etkileri ve verilebilecek hizmetler konusunda bilgilerin bulunduğu bir CD yayınlamıştır.
Adli Sosyal Hizmetin Bugünkü Durumu
**Cezaevlerine yeniden girişler konusunda uzman olan Diane Young daha fazla sosyal hizmet bölümünün ceza adalet sistemi ile ilgili derslere yoğunlaşması gerektiğini belirtmektedir. Adli sosyal hizmet alanında çalışan veya çalışacak uzmanların ideal olarak bilgi ve deneyim sahibi olmaları beklenir. Teşhis ve risk değerlendirmesi becerileri, insan gelişimi ve insan davranışı bilgisi, işlevsiz davranışların saptanması, çocuk ve yetişkin yasaları, çocuk ve ceza adalet sistemi prosedürleri ve yapısı bilgisi, kriz müdahalesi ve travma tedavisi protokolleri bilgisi, güçler perspektifi ve çözüm odaklı terapi yapabilme becerisi ve ruh sağlığı tedavileri bilgisi bunların başlıcalarıdır.
TÜRKİYE’DE ADLİ SOSYAL HİZMET ALANININ DURUMU
**Son yıllarda adli sosyal hizmet uzmanları çocuk mahkemelerinde, aile mahkemelerinde, denetimli serbestlik uygulamalarında, kolluk kuvvetleri çocuk şube müdürlüklerinde, cinsel istismar mağduru çocuklar ile adli görüşmelerin yapıldığı “Çocuk İzlem Merkezlerinde” aktif olarak yer almaktadır. **Çocuk mahkemelerinde çalışan sosyal hizmet uzmanları hâkimin kararını daha sağlıklı bir şekilde verebilmesi amacıyla “Sosyal İnceleme Raporu” hazırlamaktadırlar. Bu raporda suça sürüklenen çocuğun, Sistem Kuramı ve Güçlendirme Yaklaşımı dikkate alınarak çocuğun psikososyal ve ekonomik durumunun değerlendirildiği ve müdahale planın yer aldığı bilgiler yer alır.
**Aile mahkemesinde çalışan bir sosyal hizmet uzmanı ise çatışmalı boşanmalar sırasında çocukların velayetinin kime verileceği konusunda ebeveynlerin her ikisi ile ayrıntılı görüşmeler yaparak ve yaşam koşullarını inceleyerek bir sosyal inceleme raporu hazırlar. Bu raporda çocukların velayetinin hangi ebeveyne verilebileceği hakkında karar verir.
**Adliyelerde sosyal hizmet uzmanları ayrıca “çocuk icrası” ile ilgili uygulamalarda yer alır. Çocuk icrası, çocuğun velayetini alan ebeveynlerden herhangi birinin çocuğu diğer ebeveyne göstermemesi durumunda çocuğunu görmeyen ebeveynin icra yoluyla çocuğunu gördüğü bir uygulamadır. Bu uygulamada yer alan sosyal hizmet uzmanları çocuğun bu süreçten mümkün olduğu kadar az etkilenmesi amacıyla çalışır. Oldukça zor bir ve yıpratıcı bir uygulama alanıdır.
**Çocuk polisi, çocuk şube müdürlükleri uygulamalarında ise sosyal hizmet uzmanları sokakta yaşayan, çeşitli nedenle suça sürüklenmiş veya suça sürüklenme ihtimali olan çocuklar ile çalışmaktadır.
**Denetimli serbestlik uygulamalarında ise sosyal hizmet uzmanları “denetim görevlisi” olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulamada mahkeme kararı ile cezası iki yıldan az olan suçlar için denetimli serbestlik uygulaması yapılmaktadır.
Çatışan Değerler: Ceza Adalet ve Sosyal Hizmet
Ceza adalet sistemi terimleri olan cezalandırma, sıfır tolerans, suçlu kişiliği; sosyal hizmet terimleri olan güçlendirme, güçler perpektifi, sosyal adalet, kültürel yetkinlik ile çatışmaktadır. Bu alanlarının bir araya gelmesi bir paradigma değişimine yol açacaktır.
Ceza Adaleti ile Sosyal Hizmet Terimleri Arasındaki Farklılıklar
Ceza Adaleti Sistemi Terimleri Sosyal Hizmet Terimleri CezalandırmaRehabilitasyon Sıfır Tolerans Bir şans daha vermek
Kişinin suçlu olduğuna dair inanç Güçlendirme
Özgürlüğünden yoksun bırakma Toplum içerisinde rehabilitasyon
**Cezalandırma odaklı adalet sistemi ile sosyal hizmet yaklaşımları arasından bir çatışma yaşanmaktadır. Bu çatışma uygulamada sosyal hizmet uzmanlarını sık sık savunuculuk rolünü kullanmasına neden olmaktadır.
**Ceza adalet sistemi içindeki uzmanlar deneylerle desteklenmiş olan bilişsel davranışçı yaklaşımları kullanırlar. Bireyin yanlış düşüncelerinin ve kendini suçlamalarının farkına varması ve değiştirmesi hedeflenir. Fakat Stanton Somenow isimli bir psikoloğun kullandığı yöntem ise “suçlu kişileri ve akılları” anlamaya çalışmaktır.
**Ceza adalet sistemi içinde son zamanlarda yeni bir yöntem kullanılmaya başlanmıştır. Müracaatçının motivasyonuna odaklanan bilişsel odaklı bu yöntem Miller ve Rollnick tarafından geliştirilmiştir. Geliştirilen bu yöntemin adı motivasyonel görüşmedir. Müracaatçıya hayatında ve düşünce yapısında neyin yanlış olduğunu söylemek yerine olumlu ve belirli ifadelere odaklanılır ve değişme farkındalığı ve isteğinin müracaatçının kendisinden gelmesi beklenir. Motivasyonel görüşme kanıta dayalı bir uygulamadır. Türkiye’de de motivasyonel görüşme tekniklerine ilişkin Adalet Bakanlığında, sosyal hizmet uygulamaları mevcuttur.
Onarıcı Adalet: Ceza Adalet ve Sosyal Hizmet Arasındaki Köprü
**Ulusal Islah Kurumuna göre ceza adalet sisteminde devrim yaşanmaktadır. Birçok eyalet ceza adalet sistemleri içine onarıcı adalet stratejilerini almışlardır.
**Onarıcı adalet; failleri, direkt olarak mağdurlar ve topluma karşı sorumlu tutan birtakım girişimlerin bir bütünüdür. Modern olarak 1990’larda ismi duyulmaya başlamasına rağmen bu türden bir adalet anlayışı eski kabilelerde görülmektedir.
**Onarıcı adaletin başlangıcı 1970’lerde Kanada’daki dinî liderlerin pasif ve toplumsal karar verme yöntemlerinden esinlenerek failler ve mağdurlar arasında görüşmeler yapması ile başlamıştır. **Onarıcı adaletin amacı mağdurun ihtiyaçlarının karşılanması ve suç ile ortaya çıkan toplumsal zararın telafi edilmesidir.
**En sık kullanılan onarıcı adalet programı fail-mağdur görüşmesidir. Kurum veya toplum hizmeti de oldukça yaygın kullanılır. Aile grup görüşmesi ve iyileşme çemberleri de Yeni Zelanda ve Kanada’da sıkça kullanılmaktadır.
**Onarıcı adalet; büyük oranda sosyal adalet ile ilgilidir. Bir suçtan dolayı mağdur olmuş kişinin bu suçun faili ile yüzleşmesi ve iyileşme sürecine başlaması önemlidir. Sosyal adalet hem suçlu hem de mağdur aleyhine işlemelidir. Onarıcı adalet bunu sağlar. Cezalandırmaktansa rehabilite etmek esas noktadır.
**Kişinin onuru ve değeri sosyal hizmetin bir diğer değeridir. Onarıcı adalet ile hem failin hem de mağdurun onuru korunmuş olur. Onarıcı adaletin odaklandığı nokta sadece failin suçu değil, failin tüm kişiliğidir. Bir diğer sosyal hizmet değeri olan dürüstlük; mesleki çalışmaların gerçekler ve samimiyete dayanması anlamına gelir. Geleneksel adalet sistemleri içinde fail konuşmaz, onun yerine avukatlar konuşurdu.
**Onarıcı adalet uygulamaları; dışlayıcı değil bütünleştirici bir bakış açısına sahiptir.
Adli Sosyal Hizmet: Sosyal Adalet ve İnsan Hakları Odaklı Uygulama
- Sosyal Adalet: Adaletsiz uygulamaları sona erdirmek için çocuk ve ceza adalet sistemlerinin dönüştürülmesi gibi sosyal adalet çabaları; sosyal hizmet uzmanlarının çabalarını yöneltecekleri yeni alanlardır. Sosyal adalet her bireyin eşit haklar, koruma, sosyal yarar ve fırsatlara sahip olması şeklinde tanımlanırsa yerel ve küresel anlamda daha yapılacak çok şey vardır.
- Aile Adaleti Umudu: Son zamanlarda adli sosyal hizmet içinde gelişen yeni bir akım çocuk veya ceza adalet sistemi yerine aile adalet sistemi modelidir. Bu model çok geniş bir aile tanımını kullanır. Kamu sağlığı, çocuk refahı, ruh sağlığı, eğitim ve yasal kurumları içine alan çok disiplinli bir çalışma gerektirmektedir. Bu modelin tutuklanmadan, tahliyeye kadar adalet sisteminin her aşamasında kullanılabileceği öne sürülmektedir. Aile adalet sistemi oldukça umut vericidir çünkü failin rehabilitesinde aileyi kullanır, mağdur kişilerin bakımı ve tedavisi için süreklilik getirir.
- İnsan Hakları: İnsan hakları odaklı uygulama; müracaatçıya yardım ederken uluslararası veya ulusal olarak tanınmış temel insan hakları anlaşmalarının bilgisine sahip olmayı gerektirir. Örneğin çocuk hakları, engelli hakları, mahkûm hakları gibi. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni bilmek ilk adım olabilir. Bu bildirge tüm dünya tarafından kabul gören uluslararası bir belgedir.
**İnsan hakları ve sosyal adalet stratejileri adli sosyal hizmet uygulama ve araştırmalarında baskın olmaya başlamıştır. Çocuk suçluluğu, ceza adalet, sağlık hizmetleri, göç, ruh sağlığı, mağdur hakları, kadın hakları, ırk-etnik köken hakları ve LGBT hakları gibi konularda çalışmalar gerekmektedir. Örneğin adli bir sosyal hizmet uzmanı, çocuk suçluluğu ile alakalı olarak insan haklarını savunabilir. **Adli sosyal hizmet uzmanı, cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, mahkûmların rehabilitasyonu, psikolojik destek alması, boş zaman aktivitelerine katılabilmesi gibi konularda çaba gösterebilir. **İnsan haklarına odaklı çalışan adli sosyal hizmet uzmanları bu mahkûmların temel yaşam hakları için çaba göstermelidir. olabilirler.
Ellerinize sağlık güzel bir çalışma olmuş.
YanıtlaSil